Tanrı, Adalet, Aşk, Güzellik Dört Küçük
Konferans, Jean-Luc Nancy, Çeviren: Murat Erşen, MonoKL Yayınları,
2011
Eşitlik adaletin ilk ilkesidir.
En azından eşitlik olduğunda,
tüm bireyler eşitlik içinde
göz önünde tutulduğunda
adalet var olur.
Jean-Luc Nancy
Jean-Luc Nancy’nin kızlı erkekli, altı-on iki
yaşlarında çocuklara verdiği konferansların metinlerini okumaya başladığımda
ilk şaşkınlığım, seçilen konu başlıklarına yönelikti. Bu yaştaki çocuklara
“tanrı, adalet, aşk, güzellik” hakkında nasıl konuşulur ki? Çocuklarla soru
cevap bölümüne geçince şaşkınlığım daha da arttı. Çocuklar anlatılanların gayet
fevkinde sorular sormuşlardı. Kimi durumda filozofu köşeye sıkıştırdıkları da
söylenebilirdi. Ve bazen sunumu sırasında atladığı bazı konuları hatırlamasına
neden oldukları da olmuştu.
‘Bunu size nasıl anlatabilirim, bilmiyorum’ dememişti
filozof. ‘Sizin seviyenize göre bu kadarı yeterli’ de dememişti. Elbette farklı
bir hazırlığı vardı. Yetişkinlere yönelik konferanslar değildi bunlar. Çocuklarla
konuşmanın bazı koşulları vardı tabii olarak. Ama bu, onlara anlatılan her şeyi
olabildiğince basitleştirmek ya da somutlaştırmak anlamına gelmiyordu. Belki
sadece açık, sade ve anlaşılır bir şekilde konuşmak yeterliydi. Kaldı ki
kendisi de "burada küçüklerin düzeyine inen bir düşünür yoktur: bu düşünür
de, daha ziyade bu uyanışla bir temas aramaktadır, ki bu uyanış olmadan düşünme
de olmayacaktır" demekteydi. Okurken sesini duyamıyor olsanız da tane tane
konuştuğunu hissediyordunuz. Hasılıkelam, bu konferanslar (dolayısıyla kitap)
pedagojikleştirme açmazına düşmeden çocuklarla oldukça ciddi konular
konuşulabileceğinin önemli bir göstergesi olarak felsefi planda bir cevap
vermişti, eğitime ve eğitimcilere.
Daha da önemlisi, Nancy’nin oldukça nesnel ve rasyonel
bir dille konuşuyor olmasıydı. Tanrı hakkında konuşuyor. Tek tanrılı dinlere
atıflar yapıyor; fakat nerede durduğu ile ilgili iç görüsünü hiç kaybetmiyordu.
Bahsettiği dinlerin hepsinin içinde; fakat aynı zamanda hepsinin dışında gibi
konuşuyordu. Methüsenada bulunmadığı gibi suçlayıcı ya da küçük düşürücü bir
ifade de kullanmıyordu. İhtiyar filozof, soyut ve anlaşılması güç kavramları
gayet sade ve anlaşılır bir dille açıklamakla kalmıyor aynı zamanda çocuklar ve
yetişkinler için yeni soruların oluşmasına zemin hazırlıyordu. Ve tüm bunları,
hamasete, fanatikliğe, kuru gürültüye hiç yer bırakmadan yapıyordu. İhtiyar
filozofun tutumu; kitabın, çocuklar dışında, çocuklarla felsefe ile ilgilenen
yetişkinler ve öğretmenler için iyi bir kaynak olmasını, ayrıca değer eğitimi
hatta din eğitimi için faydalanılabilecek örnek bir çalışma haline gelmesini
sağlamıştı.
Güzellik Üstüne Küçük Konferans’ın soru-cevap
bölümünde konferansın organizatörü Gilberte Tsaï’nin dinleyicilere yönelik
“Çocuklardan hâlâ soru var mı?” sorusu üzerine, şöyle diyordu Nancy: “Gilberte,
bir çocuk sorusunun aynı zamanda, bir çocuk sorusu sorduğunu bilmeyen bir
yetişkin tarafından da sorulabileceğini belirtirsin.” Mevzu soru
sormak ve düşünmek olunca yetişkinlerle çocuklar arasında gözettiğimiz ayrımda
düşündüğümüzün aksine çocukların sorularının daha değerli olduğunu sezeriz
çoğumuz. Belki de çocuk sorusu dediğimiz aslında hakikati kavramaya daha
yakındır, çünkü çoğunlukla dolaysızdır ve belki dolayımsızdır. Bu yüzden
çocuklara soru sormayı öğretmeye çalışanlar için soru sormayı çocuklardan
öğrenmek yeni bir başlangıç olabilir. Ve bunun için Jean-Luc Nancy’nin küçük
konferanslarını ziyaret etmek yerinde olabilir.
Gilverte Tsaï tarafından düzenli olarak organize
edilen “Küçük Konferanslar”, Fransız yayıncı Bayard tarafından kitap olarak
basılıyor. Bayard tarafından bu seride yayınlanan üç kitabı Murat Erşen
Türkçeye çevirmiş ve Türkçeye çevrilen üç kitap MonoKL Yayınları tarafından
basılmış. Bunlar: “Tanrı, Adalet, Aşk, Güzellik” kitabı dışında yine Jean-Luc
Nancy’nin “Gitmek / Yola Çıkış” ve Alain Badiou’nun “Sonlu ve Sonsuz” isimli
kitapları.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder